![](https://www.sorularlasaidnursi.com/wp-content/uploads/2016/12/namaz-001.png)
Risale-i Nur; Acz
Sözlük anlamı olarak”beceriksizlik, kuvvetsizlik, güçsüzlük” mânâlarına gelmektedir. Acz, yerçekimi, merkez-kuvvet gibi kainatın her tarafında ve bütünzamanlarında geçerli fıtrî bir kanundur. Kanun olmasının neticesidir ki,
Sözlük anlamı olarak”beceriksizlik, kuvvetsizlik, güçsüzlük” mânâlarına gelmektedir. Acz, yerçekimi, merkez-kuvvet gibi kainatın her tarafında ve bütünzamanlarında geçerli fıtrî bir kanundur. Kanun olmasının neticesidir ki,
Vicdanı, “iyiyi kötüden ayırıp, iyiden lezzet alan ve kötüden de elem hisseden bir duygu” diye özet bir şekilde tanımlanmak mümkündür. Fakat, Risalelerin çeşitli yerlerinde, bu tanımın farklı boyutlarına getirilen değişik açılımların incelenmesi, meseleyi biraz daha […]
Emanet, “sonradan alınmak üzere, bir kimseye saklaması ve koruması için verilen şey” anlamına gelmektedir. Hukuksal olarak ise, temel bir kısım kaidelerle çerçevesi belirlenmiş bir sözleşme mahiyetini taşımaktadır. Örneğin, bu sözleşmeyi yapan kimse,
“Cem” kelimesi sözlüklerde “içine almak, toplamak”, “câmi” kelimesi de “içine alan, derleyen, toplayan” şeklinde tarif edilmektedir. “Câmiiyyet” ise “câmi’lik, toplayıcılık, toplu olmak” manalarına gelmektedir.
Mektubat-ı Samedaniye’yi kısaca, “Samed olan Allah’a ait mektuplar” diye tanımlamak mümkündür. Fakat, bunun da ötesine geçip biraz daha ayrıntılı bir şekilde anlama gayreti içine girdiğimizde, bu terkibi meydana getiren “mektubat” ve “Samedani” kelimelerinin üzerinde ayrı […]
“Tabiat Allah’ın san’atı ve şeriat-ı fıtriyesidir. Nevamis ise onun mes’eleleridir.Kuvva dahi, o mes’elelerinin hükümleridir.” Bediüzzaman Said Nursi
Uluhiyet, zatında, sıfatlarında ve isimlerinde, mükemmelliğin ve güzelliğin bütün mertebelerini, sınırsız derecede bulundurma vasfı demektir. Cenab-ı Hakkın uluhiyeti, Onun mabudiyetiyle eş anlamda kullanılagelmiştir.1 Mabudiyet hakikati ise,
Rububiyet, sözlük manası olarak, Cenab-ı Hakkın bütün zaman ve mekanlarda her türlü varlığa muhtaç olduğu şeyleri vermesi, tedbir, terbiye, malikiyet ve besleyicilik keyfiyeti olarak tanımlanmaktadır.
Çevremizle, varlıklarla olan bağlantımız genellikle algılarımızın çizdiği sınır dahilindedir. Her sabah kalktığımızda yatağımız, odamızdaki eşyalar, binamız, mahallemiz, şehrimiz, ülkemiz aynı yerindedir. Şekillerinde bir değişiklik olmamıştır. Alışık olduğumuz bir sabitlikleri vardır. Bu sabitlik görüntüsü ile
Kitap ve yazmak, birbirine çok yakın iki kelime. Kitap, manaların şifrelendiği ve muhataba ulaştırılması hedeflendiği için anlamlı. Yazmak ise, bir tür şifreleme ve manaya kılıf geçirmek. Bu bakışla her bir beste, giyilen elbiseler, özenle yapılan […]
Gece yatarken, ertesi sabah evimizin, eşyalarımızın, bedenimizin aynı yerde olup olmayacağına dair bir şüphe yaşamayız. Sonra; “yarın acaba su kaç derecede kaynayacak?”; “elektron, protonu çekecek mi, itecek mi?”; “güneş ne taraftan doğacak?” gibi sorular
Mana ve harfin bu ahenkli birlikteliği aslında kainatın sırlarını içinde bulunduran muhteşem bir şifredir. Mana ve ruhun ne zaman başladığı belli olmayan tanışması belki beden ve ruhun tanıştığı anla aynıdır.
Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin kronolojik hayatı aşağıda verilmiştir. 1878 *Bitlis’in Hizan kazasına bağlı Nurs köyünde doğdu. (5 Ocak-12 Mart) 1886 *Molla Muhammed Emin Efendinin medresesinde öğrenim hayatına başladı. Nurs’a geri döndü. 1887 *Öğrenim için […]
Bediüzzaman’ın Şuâlar adlı eserindeki içtihadı günümüz Müslümanlar’ının hareket tarzını belirlemesi açısından hizmet metodunda bir milad hüviyetindedir.Bediüzzaman, Şuâlar’da Bakara Sûresi’nin 257. âyetindeki “Dinde zorlama yoktur” ifadesini tefsir ederken, bu ibarenin ebced ve cifir hesabıyla 1350 (miladi […]
Ferd-i ferid, sözlüklerde “eşi benzeri olmayan ferd, seçilmiş kişi” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımı en lâyıkıyla dolduran bir kişi olması dolayısıyla Peygamber Efendimiz’in (asm) bir sıfatı olarak da kullanılır. Bununla birlikte, “asrın en yüksek ve en […]
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur