İcat, İslâm âlemi ve Avrupa
Avrupa, yenilikte dev adımlarla ilerliyordu.
Avrupa, yenilikte dev adımlarla ilerliyordu.
Asrımızda, İslâmiyetin doğru bir şekilde yorumlanması ve doğru İslâmiyet prensiplerini de hayatımızın her safhasında fiillerimizle göstermek büyük bir önem arz ediyor.
Nefis; topraktan yaratılan insanın, bedensel zevklerinin kaynağıdır.
15 Şaban 1293’te bir Berat Gecesi âleme teşrif eden Bediüzzaman; üç devir görmüş, ahirzamanın en dehşetli hallerine şahit ve müdahil olarak 23 Mart 1960, Kadir Gecesi Urfa’da semaya uruc etmiştir.
Cerbeze aklın yanlış kullanılmasıdır. Bâtılı hak ve hakkı bâtıl göstermektir.
Risale-i Nur Enstitüsü işbirliği ile Bediüzzaman Hazretleri’nin (ra) vefatının 56. sene-i devriyesi münasebetiyle icra edilen Bediüzzaman Haftası faaliyetlerinde, ana başlık olarak, “İnsanlığın Saadet Anahtarı: Doğru İslâmiyet” konusu, gündeme taşındı.
Risale-i Nur’u anlamak için evvelâ çokça okumak icap eder. Sonra devamlı okumak gerekir. Ki, okudukça ufkumuz genişlesin. Çünkü Risale-i Nur’un tefsiri, açıklayıcısı yine kendisidir. Dili ağır değildir. Bilâkis İslâmî kelime haznemizi zenginleştirir. Dinsizler veya İslâm’ı […]
Risale-i Nur ile kıyamete kadar imana ve Kur’ana hizmet devam edecektir. 1. Bediüzzaman Risale-i Nur Talebelerinin bir kısım mektuplarını “Risale-i Nur Külliyatı” içinde dahil etmiştir. Barla Lahikası, Kastamonu Lahikası ve Emirdağ Lahikasında bu mektupların bir […]
Kafaların İslâm dini konusunda karmakarışık olduğu günümüz ortamında İslâm’a hayatıyla örnek olmak kuşkusuz çok önemli bir vazifedir.
Değişik değerlendirme yapanlar olabilir, ama Risale-i Nur’un orijinal ve farklı bir Kur’ân tefsiri olduğunu okuyan herkes görür.
Her acıya katlandı hizmet için Kur’ân’a, Niyaz-ı Mısrî gibi, derdi ona dermandır. Hasan Feyzi misali, bir adağım var sana, Nezrim odur Üstadım, bu can sana kurbandır.
Yeni Asya’da çalışmaya başladığımız 1978 senesinde Türkiye, 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak için tezgâhlandığı daha sonra ortaya çıkan anarşi ve terör olaylarıyla sarsılıyordu.
56. vefat yıldönümünde bir kez daha rahmetle yad ettiğİmiz büyük İslam müceddidi Said Nursî, anarşi ve terör afetine çok önceden dikkat çekmiş ve çarelerini göstermişti.
Hem ehl-i siyasete hiç münasebetimiz olmadığı halde, kat’î bilsinler ki, bu memlekette, bu asırda, milleti anarşilikten, tereddî ve tedennî-i mutlakadan kurtaracak yegâne çaresi, Risâle-i Nur’un esasatıdır.
İmân, duâyı bir vesîle-i katiye olarak iktizâ ettiği; ve fıtrat-ı insaniye onu şiddetle istediği gibi, Cenâb-ı Hak dahi “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?”
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur