Hakikî ittihad
Risâle-i Nur’da sık geçen kelimelerden biri de ‘ittihad’dır. Sözlük mânâsı olarak; birleşme, birlik oluşturma, ikiliği ortadan kaldırma, birlik. Aynı fikir ve görüşte olma, fikir birliği etmektir.1
Risâle-i Nur’da sık geçen kelimelerden biri de ‘ittihad’dır. Sözlük mânâsı olarak; birleşme, birlik oluşturma, ikiliği ortadan kaldırma, birlik. Aynı fikir ve görüşte olma, fikir birliği etmektir.1
Bu yazı, daha önce yazdığımız ‘Müsbet Hareket ve Cercis Aleyhisselâm’ adlı yazımızın bir zeyli olarak da kabul edilebilir.
Risâle-i Nur’un meslek düsturlarından biri olan ‘müsbet hareket‘ etmek, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin üzerinde önemle durduğu ve her fırsatta hatırlattığı vazgeçilmez bir düsturdur.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, İkinci Lem’ada Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâmın yara bere içinde epey müddet kaldıktan sonra, yaralarından meydana gelen kurtların kalbine ve diline iliştiği zaman, Cenâb-ı Hak’ka niyazda bulunarak o vaziyetinden kurtulduğunu anlatırken; bizlere dönerek,
Risâle-i Nur’un meslek düsturlarının mühimlerinden biri takvadır. Üstad Bediüzzaman Hazretleri Nur Mesleğinde, azamî ihlâs, azamî sadakat ve azamî fedakârlık yanında, takvanın da azamî seviyede olması gerektiğini belirtmektedir.
Hükümet, bu millet ve vatanın hayat-ı dünyeviyesine ve siyâsiyesine ve uhreviyesine pekçok faydası bulunan bu Kur’ân lemeâtlarına ve Kur’ân dellâlı olan Risâle-i Nur’a, değil ilişmek, belki tamamıyla tervîc ve neşrine çalışmaları elzemdir ki, geçen dehşetli […]
Üstad Bediüzzaman: “Bazı eşhasın hatasından gelen bu musîbet (İzmir zelzelesi), bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?” şeklindeki soruya, “Umumî musîbet, ekseriyetin hatasından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nasın o zalim eşhasın harekatına fiilen veya
İnsanlığın ortak vicdanındaki ebed arayışına cevap veren Kur’anî mesaj ve müjdeler Risale-i Nur’da. Manevî himaye Peygamber Efendimiz (asm) ile, sonraki asırlarda manevî vârisleri olarak gönderilen müceddid,
Risâle-i Nûr dâvâsı öncelikle îmân ve Kur’ân dâvâsıdır. Çünkü Kâinatta bu dâvâdan dâhâ büyük ve ehemmiyetli bir dâvâ yoktur ve olamaz. Önceliğimizi ve konumûmuzu buna göre belirlemeli ve yerli yerinde izâh etmemiz gerekir. Bu nedenle […]
*Öncelikle Risâle-i Nûr prensiplerini kendi nefsimizde yaşamaya gayret etmeliyiz. Önce kendimizi merkeze almaya çalışmalı ve “Nefsini ıslâh etmeyen başkasını ıslâh edemez.[1]” düstûru gereğince enfüsten afaka bir metod kullanmalıyız.
“Azamet ve kibriya ve nihayetsizlik noktasında, ya gaflete veya mâsiyete veya maddiyâta dalmak sebebiyle darlaşan akıllar, azametli mes’eleleri ihâta edemediklerinden, bir gurur-u ilmî ile inkâra saparlar ve nefyederler.[1]” (Bedîüzzamân Saîd Nûrsî)
Risale-i Nûr’un yolu hem cadde-i kübra, hem de mi’râc-ı Kur’ânî’dır. Çünkü arş-ı kemalata çıkaran mi’rac-ı Kur’ân yolu için Bedîüzzamân Hazretleri şu tespitleri yapmıştır: “Belâgat-ı Kur’âniyenin ulvî mertebesini ilân etmekle berâber,
Çağımızın en seçkin Kur’ân tefsiri olan Risâle-i Nur’un sunduğu nur mesleğine ait birçok düstur vardır. Bu düsturların en önde gelenleri; azami ihlâs, azami sadakat, azami fedakârlık, azamî takva, istiğna, enaniyetin terki, tesanüd, müsbet hareket, sünnete […]
Kur’an-ı Hâkim’in çok büyük medh-ü senasına mazhar olan Leyle-i Kadir, yani Kadir gecesinin kadri Kadir Suresi’nde anlatılmıştır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın bu gecede nazil olduğu ve Kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğu müjdesi ve hakikati Cenâb-ı Hak […]
Şahs-ı mânevî; mânevî şahıs, belli bir şahıs olmayıp, kendisine bir şahıs gibi muâmele edilen şirket, cemaat, cemiyet gibi ortaklıklar; belli bir kişi olmayıp bir cemaatten meydana gelen mânevî şahıs veya tüzel kişilik mânâlarını taşımaktadır.
Copyright © 2008-2021 - SorularlaSaidNursi.com | Powered by EuroNur